19 Ocak 2017 Perşembe

Son


         Dün akşam Üsküdar Müsahipzade'deydim. Son oyununu izledim. Muhteşem bir oyundu. Tam bir Distopya. Tüylerim diken diken izledim. Hatta bir kez daha izlemeye karar verdim.



         Oyunun yazarı ve yönetmeni Özgür Kaymak. Buradan kendisine teşekkür ediyorum. Hakikaten muhteşem bir oyundu. Sözler çok etkileyici ve düşündürücüydü ( kaçırdığım sözler vardır diye tekrar izlemek istiyorum). Dekor, kostümler ve ışık harikaydı. Oyucuların isimleri yoktu; bankacı, sarhoş, çiçekçi, şanslı, kaçak...olarak adlandırılmıştı. Oyunu izledikçe neden bir isimleri olmadığını anlıyorsunuz. Çünkü bu kişilerin sadece isimleri değil, tarihleri de yok hatta kendi hayatlarına dair bir fikirleri de yok. Bir çoğu okuma yazma dahi bilmiyor.



         Dönem teknolojinin çok ileri olduğu bir dönem. İnsanlara verilen yemeklere bir şeyler katılıyor böylece herkes her şeyi unutmaya başlıyor. Her yerde alıcılar var böylece insanlar sürekli olarak kontrol ediliyor. Ama içlerinden bazıları bu alıcıların olmadığı bir yerde, kağıtların ve dosyaların arasında hem kendileri hem de yaşadıkları dünya hakkında bilgi almaya çalışıyorlar. Sistemin koruyucuları da ezbere söyledikleri sözlerden başka bir şey bilmiyorlar. Koruyucuların da isimleri yok sadece numaraları var No1, No2 ve No3 gibi. Onların da en büyük korkusu yasak olan herhangi bir şeyi yapmak. Adeta bir kukla gibi ne söyleniyorsa sadece onu yapıyor ve onu düşünüyorlar.


        Oyunda ki bir söz beni çok etkiledi. Tam olarak söyleyemeyeceğim ama hatırladığım kadarıyla şöyleydi; "Sen ben yok, biz varız, hepimiz eşitiz, ayrı anne-babalardan doğsakta hepimiz aynıyız. O yüzde sizlerin bir şey yapmasına gerek yok biz yaparız, hatta sizin düşünmenize de gerek yok, sizin yerinize biz düşünürüz. Siz hiç zahmet etmeyin. Hepimiz bu dünyada tek renk olabiliriz."


       Bireysel farklılığı, toplumsal farklılığı hiçe sayan herkesi aynılaştıran tek renk olmayı ve insanları tek bir düşünce etrafında toplamayı, farklı düşüncelere, farklı yaşantılara tahammülü olmayan bir sistem yaratılmış. İnsanları daha iyi yönetebilmek için de yemeklerine katkı maddeleri ekliyor ve insanları adeta sersemletiyorlar, böylece insanların kendilerine itaat etmesini sağlıyorlar.

     Beni büyüleyen bir oyun, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizlere de sadece tavsiye değil, ısrar ediyorum; bu oyunu mutlaka izleyin ve izlettirin.

0 yorum:

Yorum Gönder