30 Temmuz 2015 Perşembe

Babama Mektup



       
       Franz Kafka’nın daha önce Dönüşüm ve Dava kitaplarını okumuş ve burada da paylaşmıştım. Aslında bu kitapları okuma grubum olan Simurg’la birlikte okumuş ve değerlendirmiştik. Değerlendirmeler sırasında bu kitaptan da bahsedilmişti. O günden okunacaklar arasına not etmiştim. İyi ki etmişim ve iyi ki okumuşum diye düşünüyorum. Kafka’nın bu kitabı bence diğer kitaplarından önce okunmalı.

          Kitap babasına yazdığı 90 küsur sayfalık bir mektuptan oluşuyor. Mektubun açıklamaları ise yaklaşık 50 sayfa kadar sürüyor. Mektup açıklamalarla birlikte okunduğunda çok aydınlatıcı oluyor. Bu açıklamalar sayesinde Kafka’nın hem yaşadığı dönemi ve hayatını hem de eserlerini nasıl ortaya çıkardığını anlıyorsunuz. 

         Kafka’nın Dava kitabını okurken çok zorlanmıştım,  Dönüşüm ve Babama Mektup ise kolay okunan etkileyici kitaplar diye düşünüyorum. Özellikle Dönüşüm bence Kafka’nın en vurucu hikâyelerinden biri. Dönüşüm’deki yabancılaşmanın kaynağı aslında Kafka’nın yaşantısının ta kendisidir. Babasıyla yaşadığı ilişki Kafka’nın tüm kitaplarına yansımış. Kafka, kendine güveni olmayan, edebiyat haricindeki işlerde dikiş tutturamayan, sinik, hastalıklı olduğunu düşünen (akciğer hastalığı var) ve ezik bir kişiliğe sahip. Böyle bir kişiliğe sahip olmasında babasının çok büyük etkisi var. Baba dominant bir yapıya sahiptir. Çocukları üzerinde özellikle de Kafka’nın üzerinde yoğun bir baskı uygulayıp hayatına müdahalelerde bulunuyor. Bu durum Kafka’nın daha çok içine kapanmasına ve iş konusunda da daha beceriksiz olmasına yol açıyor (Kafka böyle diyor ama bence tam tersini de yaşayabilirdi). Yaşadığı her şeyin (nişanlılıkları ve iş hayatı) edebi hayatına olumsuz etki edeceğini düşünüyor. Bu nedenle başladığı hiçbir işi tamamlamıyor ve de ilgilenmiyor. Yani nişanlılarından ayrılıyor açtığı fabrikayla da ilgilenmiyor. Edebiyat haricinde herhangi bir işte çalışmadığı için de kendisini babasının üzerinden geçinen bir asalak olarak görüyor (Dönüşüm’de böceğe dönüşen Gregor’da babasına yük olur ve adeta bir asalak haline dönüşür). Yaşadığı tüm olumsuzluklar eserlerine ilham kaynağı olur ve (bence) bu olumsuzluklardan edebi olarak beslenir. Yani mutlu bir hayatı ve kişiliği olsaydı bu eserleri yine yazabilir miydi? diye düşünüyorum. Bazı sanatçılar için bu yaratıcılığını ortaya çıkaran bir durum. Kafka’nın evlilikten kaçınmasının temel nedeni, düzenli ve mutlu bir hayatı olursa edebiyattan uzaklaşacağı ve eserler veremeyeceğini düşünmesidir. (Aşağıdaki fotoğraf; Franz Kafka'nın babası Herman Kafka )


         Kitapta açıklamalar kitap sonuna eklenmiş bence dipnot olarak verilseydi çok daha iyi olurdu. Çünkü bir parmağım okuduğum yerde bir parmağım açıklamalar sayfasında kitabın bir önüne bir arkasına gidip geldim. Dipnot olarak verilseydi daha akıcı bir okuma olabilirdi diye düşünüyorum. 

         Son olarak Kafka’nın tüm negatifliğine rağmen ben kitabı beğenerek okudum. Bu arada çeviri de güzel olduğu için kitap gayet güzel gidiyor. Bendeki kitabın çevirisi Kamuran Şipal’e ait. Eğer okumak isterseniz tavsiye ederim. Herkese sevgiler…

3 yorum:

Mai dedi ki...

Fatoş yine çok güzel bir özet-tanıtım olmuş eline aklına sağlık.

Seçimler ve bedelleri.Zaman değişiyor,isimler değişiyor ama bu denge hiç değişmiyor değil mi?

Derdest fikirler dedi ki...

Kesinlikle Kadriye, bu denge asla değişmiyor. Yorumun için teşekkürler, sevgiler...

Semihal Tüzüner dedi ki...

Güzel yorumunla beni duygulandırdın arkadaşım.

Yorum Gönder