24 Aralık 2014 Çarşamba

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

        Dün, uzun süredir beklediğim ve vizyona girdikten sonra bir türlü fırsat bulupta gidemediğim Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku filmini izledim.


        Film İlhami Algör'ün aynı adlı romanından uyarlanmış. Filmde Erdal Beşikçioğlu ve Sezin Akbaşoğulları başrolleri paylaşıyor. Her iki sanatçının da performansı çok iyi. Özellikle tiyatro kökenli sanatçılar filmlerde harikalar yaratıyorlar.

     Filimde yazarın satırlarına da sık sık yer verilmiş. Satırları gördükçe ve okudukça bu yazarı mutlaka okumalıyım diye düşündüm.

           Erdal Beşikçioğlu filmde kitapları yayınlanmamış bir yazar rolündedir (Arif). Kitabının konusu aşktır ama kadın kahramanı kitabına yansıtmakta zorlanır, ya da filmde ki deyişle kadın kahraman fludur. Neyse gün gelir Müzeyyen'le tanışır ve O'na aşık olur. Aşık olunca artık eski Arif değildir. Hatta Mzüeyyen'e duyduğu kıskançlıktan dolayı kendisine yakışmayan davranışlarda bulunmaya başlar bu da O'na acı verir. Bu arada artık kitabındaki kadın karakter de fluluktan kurtulur ve Müzeyyen olur.

         Filmin yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını aynı kişi yapmış; Çiğdem Vitrinel, müziklerini ise Mor Ve Ötesi grubundan Harun Tekin, görüntü yönetmenliğini ise Vedat Özdemir yapmış.

         Ben filmi severek izledim, sanırım vizyondan kalkmak üzere kaçırmadan izleyin derim.

2 yorum:

Mai dedi ki...

Erdal Beşikçioğlu tek başına referans benim için ama anlattıklarından da etkilenmemek elimde değil.
Bunu cidden sevdim.
Bunu cidden izleyeceğim

teşekkkürer :-)

Derdest fikirler dedi ki...

Aynen benim içinde öyle :) filmi izlemem için Erdal Beşikçioğlu'nun oynaması yeterli :)

Yorum Gönder