26 Kasım 2014 Çarşamba

A'mak-ı Hayal



          Çok farklı bir kitapla karşınızdayım. Okulda matematik öğretmeni arkadaşım tasavvuf konularıyla çok ilgili, bu kitabı okumuş ve çok beğenmiş. Bana da tavsiye edince okumaya karar verdim.

          Kitabın yazarı Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi. 1865 yılında Bulgaristan'ın Filibe kentinde doğduğu için Filibeli deniyormuş kendisine. Babası konsolos ( şehbender) olduğu için diğer bir lakabı ise Şehbender olarak kalmış. II.Meşrutiyet'in en önemli fikir babalarından biriymiş. Öğrenimini Galatasaray Lisesi'nde tamamlamış. Daha sonra Duyun-ı Umumiye'de ( genel borçlar idaresi ) çalışmaya başlamış. Beyrut'a tayini çıktığında düşünce özgürlüğünü savunmak için Mısır'a kaçmış ve Terakki-i Osmani Cemiyet'ine katılmış. Burada Çaylak adlı bir mizah dergisi çıkarmaya başlamış. 1901'de İstanbul'a dönen Ahmet Hilmi bir arkadaşının ihbarı sonucu yakalanarak Fizan'a ( Libya'da bulunan bir yer) sürülmüştür. İşte burada da tasavvufla tanışmış ve pek çok tarikati de yakından inceleme fırsatı bulmuş ve son olarak Abdüsselam el-Esmer tarafından kurulmuş olan Arusi tarikatine katılmıştır.

      Meşrutiyet'in ilanıyla yeniden İstanbul'a gelmiştir. Gazeteciliğe başlamıştır. Sonrasında felsefe öğretmenliği yapmıştır. Felsefi içerikli Hikmet dergisini çıkarmaya başlamıştır. Çıkardığı bu dergide Jön Türkleri savunmuş Abdülhamid'i eleştiren yazılar kaleme alarak aydın kesimin dikkatini çekmiştir. Fakat daha sonra memleketin durumunu beğenmediğini bildiren yazılar yazarak hem ittihatçıları hem de ihtilafçılara karşı olduğunu yazmıştır ve her iki taraftanda dışlanmıştır. Çok genç yaşta 49 yaşında bakır zehirlenmesinden dolayı 1914 yılında ölmüştür.

     Gelelim kitaba; şu ana kadar okuduğum kitaplar içinde en farklısı bu kitaptı diyebilirim. Tesadüf eseri bir mezarlıkta Aynalı Baba olarak anılan bir kişiyle tanışan Raci'nin hikayesi anlatılıyor kitapta. Aynalı Baba'ya hayran kaldım; Kamil İnsan mertebesine eren bir kişi. Raci ise yolun çok başında, aşması gereken pek çok sınav var.

              Kitapta Raci her gün Aynalı Baba'nın ziyaretine gider. Her gittiğinde Aynalı Baba'nın ya neyi ya da sazı eşliğinde hayaller alemine dalar. Raci'nin her hayali bir sınavdır aslında. Kendiyle ve nefsiyle yaptığı mücadeleyi anlatır bu hayaller.

         Raci'nin her hayalini masal tadında okudum. Üzerinde düşünülecek ve sorgulanacak çok şey var. Hatta şöyle diyebilirim; bu kitap, değişik yaş aralıklarında tekrar tekrar okunması gerekiyor. Dili son derece akıcı ve sade, bundan dolayı rahat okunan bir kitap. Okumanızı tavsiye ederim.



0 yorum:

Yorum Gönder