5 Mart 2014 Çarşamba

Perşembenin Hanımları


        Tiyatroyu çok seviyorum ve önemsiyorum. Oyuncuyla seyircinin aynı ortam içinde olması bence müthiş bir şey. Hani oyuncular alkış almaktan çok hoşlanırlar ya ben de alkışlamayı severim. Hele hele oyunda güzelse müthiştir alkışlamak bence.
        Bugün,  İstanbul Şehir Tiyatroları'nda geçen sezon oynamaya başlayan Perşembenin Hanımları oyununu izledim.Oyunun yazarı Fransız oyuncu Loleh Bellon (1925-1999), yönetmeni ise Engin Gürmen. Oyunun yazarı Fransız ama bence oyunun konusu bize hiç de Fransız değil. Bu karakterleri çok rahat Türkiye'de de bulabilirsiniz. Mesela hayatta bir iş güç tutturamayan hala ailesinin üzerinden geçinen, annesinin zaaflarını kullanan Victor karakteri gibi ya da hiç evlenmeyen, çocuk sahibi olmayan Helene gibi.
        Oyun üç çocukluk arkadaşının (Sonia, Marie ve Helene) her perşembe bir araya gelerek yapatıkları sohbetleri anlatıyor. Üç arkadaş artık altmışlı yaşlarındadır ve bir araya geldiklerinde de çocukluklarından ve gençliklerinden bahsederler. Zaman zaman güldüren zaman zamanda hüzünlendiren bir oyun. Altmış yaşındaki bu bayanların çocukluk anılarını canlandırmaları gerçekten çok keyifliydi. Hayatta olan hemen hemen her duyguyu oyunda bulabiliyorsunuz; sevgi, aşk, kıskançlık, korku...gibi. En çok güldüğüm sahne ise Sonia'nın ikinci kocasından boşanırken, birinci kocasına boşandığında yazdığı mektubu göndermek istemesiydi.  Mektubu fotokopi çektirip sadece üstteki ismi değiştirmeyi düşünüyor. Çünkü yaşananlar bütünüyle aynı.
          Gençler bu oyunu sever mi bilmem ama kırk yaş üstü kadın ve erkeklerin seveceğini düşünüyorum.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

text ya da kitap lazım yardımcı olunabilir mi?

Yorum Gönder