9 Mart 2014 Pazar

Oblomov


       İvan Gonçarov bu romanı bir ay içinde yazdığını söyler ama yıllarca kafasında da oluşturduğunu ekler,  yani kağıda geçirmesi bir ay sürmüş. Romanın baş kahramanı Oblomov adlı bir Rus soylusudur. Çalışmayı, okumayı sevmeyen zamanının çoğunu yatağında uzanarak ya hayaller kurarak ya da rüyalar görerek geçirir. Yazar bu karakteriyle Rus soylularını anlatmak istemiş. Stoltz karakteri ise Avrupalı soyluları ifade ediyormuş. Stolotz ise çalışkan, işini iyi yapan başarılı bir Alman'dır.
        Aslında Oblomov son derece iyi yürekli kimseye zararı dokunmayan bir adamdır. Bununla birlikte sürekli çevresindekilerin oyunlarına gelerek dolandırılan bir insandır. Kitapta onu dolandırmayan tek kişi Ştoltz adlı Alman arkadaşıdır. Dolandırmadığı gibi Oblomov'u dolandıranların da korkulu rüyası olur. Hem Oblomov'u maddi yönden rahatlatır hem de arkadaşlığını karşılıksız olarak sunar. Arkadaşının bu kadar desteğine rağmen Oblomov tembelliğini sürdürür ve şehir dışında küçük bir köyde yaşamını yine yatarak sürdürmeye devam eder. O kadar tembeldir ki sevgilisi Olga bile O'nu bu tembelliğinden kurtaramaz ve sonunda Oblomov'u terk eder. Oblomov duruma üzülse de artık çalışması için hiçbir sebep kalmadığına sevinerek tembelliğine devam eder. Olga en yakın arkadaşıyla (Stoltz) evlenince bu duruma en çok sevinen yine Oblomov olur. Çünkü Olga iyi bir insana layıktır. Kendisi ise yeterince iyi değildir. Obolomov'un bu kadar tembel olmasının tek nedeni ise ailesinin O'nu yetiştirme biçimidir. Ailesinin yaşamını okuyunca anlıyorsunuz ki tüm aile tembel ve tek çocukları olan Oblomov'u da bu şekilde yetiştirmişlerdir.
          Klasik romanları severim. Bunun için bu romanı da çok sevdim. Fakat Oblomov karakteri ruhumu daralttı. Sürekli yatan "şunu yapmalıyım, bunu yapmalıyım" diye düşünen düşünmekten çalışmaya bir türlü zaman ayıramayan bir karakter. Hatta bir ara okurken Oblomovluk hastalığına yakalandım ve kitabı uzun süre bitiremedim ( çok daha kalın kitapları daha kısa sürelerde okumuşumdur ).
         Kitabın çevirisi çok iyi çok da akıcı bir kitap. Bence her gencin mutlaka okuması gerekir. Çünkü tembellikten dolayı tüm hayatı ellerinden kayıp giden bir adamı anlatıyor. Gençleri çalışmaya özendirir diye düşünüyorum.

1 yorum:

melda dedi ki...

ben de romanı sevmiş ama Onlomov'dan sıkılmıştım

Yorum Gönder